Buski Spor Salonunda Çalışmalarımız devam ediyor

Buski Spor Salonunda Çalışmalarımız devam ediyor

Buski Spor Salonunda Çalışmalarımız devam ediyor

  • 28 / 03 / 2010

 

Okul ve Sınav Stresini Yenmek İçin Düzenli Spor

 

Günümüzde öğrencilerin akademik başarılarını olumuz etkileyen faktörlerden birinin okul ve sınav stres olduğu gerçeği çeşitli şekillerde ifade edilmektedir. Bu nedenle öğrencilik sürecinde stres faktörünü en düşük düzeyde tutmak için düzenli spor faaliyetlerinin etkisi kaynakçaya dayanılarak tartışılmıştır.

Çocuklarda Stres

Stres, yetişkinlerde olduğu gibi çocukları çok olumsuz etkilemektedir. Çünkü çocuğun performans kaygısını taşımasına, gerçek performansını ortaya koyamamasına yol açmaktadır. Bu durumda çocuklar okula, dershaneye gitmek istememekte, okul fobisi oluşabilmekte, sosyal hayatında sosyal ilişkilerinde sorunlar yaşayabilmekte, saldırgan davranışlara yönelebilmektedir.  Bazen risk taşıyan davranım bozukluklarının yanı sıra alkol ve sigara, vs gibi kötü alışkanlıklara yönelebilmektedir. Burada aileye düşen görev çocuğundan onun yaşına ve gelişim düzeyine uygun beklentilerde bulunması gerekmektedir. Onun yaşı ve gelişim düzeyinin üzerinde beklentiler çocuğa çok fazla sorumluluk yüklemeye yönlendirmektedir. Aşırı sorumluluk yüklenen çocuklar kendilerinden çok şey beklendiği için çok fazla stres altında kalabilmektedirler [1].

Sınav Stresi

SBS ve Üniversite sınavları nedeniyle karar verme aşamasında bulunan öğrenciler, stresle karşı karşıya gelmektedir. Karar vermek gibi bir yükümlülük öğrencilerde zorlama, yani stres yaratır. Aslında stressiz hayatın anlamı yoktur. Önemli olan strese ve değişikliğe dayanabilmektir. Uzmanların bu konudaki görüşleri şöyledir; “Stresin baş ve sırt ağrısı, uykusuzluk, geçmeyen yorgunluk, ağlama, gerginlik, mutsuzluk, aile ilişkilerinde sorun, konsantrasyon zorluğu, sinirlilik, insanlardan kaçma gibi belirtileri olabilir” [2]. Aşırı zorlanma karşısında depresyon, madde kullanımı, yüksek tansiyon, ülser gibi ruhsal kaynaklı hastalıkların ortaya çıkabilir. Uzmanlar stresten korunma ve baş etme yollarını ise şöyle sıralamaktadırlar; “Hayatınızı düzene sokup, bazı olumlu alışkanlıklar edinin. Beslenme, diyet ve kilo kontrolüne dikkat edin. Mutlaka fiziksel aktivite ve egzersiz yapın. Kişisel hijyen ve bakımınıza önem verin, kendinizi bırakmayın. Kendinize ayrılmış zaman yaratın. Hobiler edinin. Dinlenme ve uyku düzeninizi gözden geçirin. Hayır demesini bilin. Öfkenizi yenin. Devamlı kendinizi tartın. Başarınızı fark etmeyi ve her şeyi daha az ciddiye almayı öğrenin. Stresten korkmayın” [2].

Spor Stresin Can Düşmanı

Günlük yaşamdaki stresle baş etmenin etkili yollarından biri spor yapmaktır. Uzmanlar, gelişen teknolojiyle birlikte kendi doğasından uzaklaşıp, gitgide hareketsizleşen insanın "bazı hormonlarının salgılanmasının unutulduğunu" belirtmektedirler. Modern çağın insanları, bu hormonal eksikliği kapatmak için çeşitli yollar aramakta 'fitness' programları geliştirip, yoğun egzersizlere katılım için kampanyalar düzenlemektedir. İnsanın doğal ihtiyacı olan hareketi yerine getirememesi sonucunda, kilo artışı, eklemlerde bozulmalar ve farklı kronik hastalıkların ortaya çıktığını ifade edilmektedir [3]. Zaten bu sağlık problemleri de insanda stres yaratmaktadır. Koruyucu yönüyle egzersiz yapmak, ileride oluşabilecek strese karşı bir sigorta diye de düşünülebilir. Spor, rahatlatıcı olan başarı duygusunun yanı sıra terlemeyi, dolaşım ve solunumun artmasını, kasların çalışmasını, en önemlisi de vücuda tatlı bir rehavet hissi veren endorfin hormonunun salgılanmasını sağlıyor. Egzersizden sonra hissedilen rahatlama, bununla açıklanabilmektedir [3].

Düzenli Spora Başlama Yaşı Nedir?

Kaliteli yaşamın bir parçası olan spor, aynı zamanda en yararlı sosyal etkinliklerden birisidir. Fakat günümüzün gelişen teknolojisi ile insanoğlu spordan uzak ve hareketsiz bir yaşamı benimseme eğilimindedir. Bu doğrultuda, fiziksel aktivitenin artırılmasına yönelik yapılan çalışmaların önemi ve sayısı her geçen gün artmaktadır. Çalışmaların temelinde ise çocukluktan itibaren fiziksel aktivitelere katılımın sağlanarak ileri yaşlardaki olası risklerin azaltılması amaçlanmaktadır. Sağlıklı bir gelecek için ailelere çocuklarını erken yaşta spora yönlendirmelerini ve cesaretlendirmeleri önerilmektedir [4].

Çocuğun düzenli faaliyetler ve düzenli egzersizlere özellikle yüzme ve jimnastik gibi sporlara en erken başlama yaşı 4 yaş civarıdır. Çünkü ancak bu yaştan sonra çocuklarda verilen komutları ve kuralları algılayıp uygulamada ve fiziksel becerilerde artış başlar. Her çocuğun fiziksel, ruhsal, zihinsel ve toplumsal gelişimi birbirinden farklıdır. Ancak belli gelişim dönemleri, eğilimler ve belirli davranış kalıpları hemen her çocukta ortaktır. Çocuğun gelişme dönemleri birbirinden kesin sınırlarla ayrılamaz. Gökkuşağının renkleri gibi bir önceki dönemin özelliklerinin geçişleri ve izleri bir sonraki dönemde de kendisini gösterebilir. Bu dönemlerin özellikleri anne - babalar, antrenör ve eğiticiler hatta çocukların kendileri tarafından bilindiğinde hazırlanacak programlar daha başarılı ve sağlıklı olacaktır. Böylece katılım ve paylaşım artacaktır [4].

4-6 yaş arasında: İp atlama, yüzme, sek sek, frizbi, yürüyüş, bisiklete binme gibi temel motor becerileri geliştiren oyunlar oynamak daha doğrudur [4].

Aikido sporunun özel kültürfiziği, düşmeler, her yaş grubu için planlanmış özel teknikleri, tıbbi yönden dengeli ve süratli bir gelişim sağlanması açısından başlangıç yaşı 5 olarak kabul edilmektedir [5].

7-10 yaş arasında: Bu yaştaki çocuklar temel hareket becerilerini edinmişlerdir. Hafızaları, karar verme yetileri gelişmiş olduğundan bazı oyunların stratejilerini kavrayabilirler. Bisiklet, top oyunları, tenis, masa tenisi, paten, dans, jimnastik, futbol, yüzme gibi sporlar bu gruptaki çocuklara önerilebilecek oyunlardır [4].

10 yaş ve üzeri: Bu yaş grubundaki çocuklar karmaşık aktivite gerektiren takım oyunlarına katılabilirler. Futbol ve basketbolda çocuğun fiziksel güvenliği önemlidir. Fiziksel yaralanma riski dışında yarışma sporları ile birlikte kazanma ve kaybetme de başlar. Bu nedenle çocuğun doğru yönde odaklanmasına dikkat etmek gerekir. Bu yaşa dek aerobik veya düzenli egzersiz programlarına başlanması uygun değildir. Ergenliğe kadar uzun mesafe koşularına izin verilmemelidir. Organize takım sporları, koşu, paten, bisiklet, ip atlama, yüzme, kürek, atletizm yapılabilecek sporlardandır [4].

Sporun yararları ve gerekliliği konusunda önemli ölçüde fikir birliği  sağlanmıştır. Özellikle erken yaşlarda spora başlamanın getireceği alışkanlık ilerde yaşam boyu spora katılımın temellerini atacak, sağlıklı ve zinde bir organizma kazanılmasına yardımcı olacak, üretken ve mutlu bireyler olmayı sağlayacaktır. Bu bağlamda spor, çocukluk ve ergenlik döneminde sağlıklı büyüme ve gelişmeyi destekler, özgüveni ve yaşama sevincini artırır. Çocukların ve gençlerin sosyalleşmesini sağlar ve bu yaşlarda görülen davranış bozukluklarının giderilmesinde yardımcı olur. Fakat kontrolsüz ve dikkatsizce yapılan sporlar kas, eklem ve kemik yaralanmalarına ve aşırı kullanım ve zorlama nedeniyle vücutta kalıcı şekil bozukluklarına yol açabilir. Ayrıca sporun ruhunu kavramadan yapılan aktiviteler fiziksel ve psikolojik sorunlara, zarar verici olan sürekli kazanma hırsı ise doping gibi madde kullanımlarına ve kalıcı hasarlara yol açabilmektedir [4]. 

Uzmanlar düzenli yapılacak sporlara başlamadan önce ailelere şu önerilerde bulunmaktadırlar; tüm çocukların düzenli bir sağlık kontrolünden geçirilmelidirler. Bu kontrollerde ayrıntılı bir muayeneden sonra, göz, işitme ve ortopedik kontrollerin de yapılması gerekir. Ailede spora engel kalıtsal bir hastalığın varlığı sorgulanmalıdır. Ayrıca basit kan sayımı, idrar tetkiki, boğaz ve gaita tahlilleri yanında gerekirse bulaşıcı hastalıklar yönünden de tahliller yapılmalıdır [4].

Spor Yapmak Öğrencilerin  Akademik Başarısını Nasıl Etkiler?

Öğrencilerin düzenli spor faaliyetlerine katılmasının akademik başarılarına nasıl etki eder? sorusunun cevabı eğitimciler için her zaman merak konusu olmuştur. Lisans öğrencilik yıllarımda bu konuyla ben de ilgilendim. Hatta, bitirme projem bu konu ile ilgiliydi. 1982 yılında ele aldığım projenin başlığı “Öğrencilerin boş zamanlarında düzenli fiziksel faaliyetlere katılmaları akademik başarılarına nasıl etki eder?” hakkındaydı.  Benim o yıllarda elde ettiğim bulgular olumlu etki ettiği hakkındaydı. Bu çalışmamdan dolayı bana spor eğitimi konusunda kariyer yapmam önerilmişti. Son yıllarda yapılan çalışmaların benim bulgularımı destekler yönde olması beni daha da mutlu etmektedir. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki düzenli fiziksel aktivitere katılmak öğrencilerin temel motor becerilerinin artmasında pozitif katkı sağlamaktadır [6]. 1999 yılında yapılan bir araştırmada sporun öğrencilerin akademik başarılarında bilhassa matematik ve okuma ile ilgili konularda olumlu etki yaptığı sonucuna varılmıştır [6]. Bu pozitif etkiden dolayı bazı eğitimciler okullardaki beden eğitimi derslerinin artırılması yönünde tekliflerde bulunmuşlardır [7].

Tartışma ve Sonuç

Fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı bireyler yetiştirmek her anne-babanın arzusudur. Bu arzunun gerçekleşmesi bugünkü şartlarda ne derece mümkündür?. Eğitim sistemimizin özelliğinden dolayı öğrencilerin çoğu sınav stresiyle karşı karşıyadır. Bu stresin oluşmasında biz anne-babalar ne derece sorumluyuz?. Öğrenciler başarısı okul ve dershanelerde girdikleri deneme sınavlarındaki elde ettikleri netlerle ölçülür hale gelmiştir.  Sonuç olarak çocukların sevdikleri bir spor dalı ile uğraşmaları onların okul stresinden bir nebze kurtulmaları onların akademik başarılarına pozitif katkı yapacağı muhtemeldir.

Prof. Dr. Kadri ARSLAN

arslan@uludag.edu.tr

Uludağ Üniversitesi,

Fen-Edebiyat Fakültesi

 

Kaynaklar

[1] http://www.uzmantv.com/cocuklarda-stres-okul-basarisini-nasil-etkiler.

[2] http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/203360.asp.

[3] http://www.psikoloji.gen.in/p13468/spor-stresin-can-dusmani.

[4] http://www.bursahakimiyet.com.tr/HaberDetay.aspx?hid=36228&ypid=1.

[5] Resmi Gazete Tarihi: 07.11.2007 Resmi Gazete Sayısı: 26693.

[6] http://www.sports-media.org/sportapolisnewsletter19.htm.

[7] http://www.medscape.com/viewarticle/551022.